Fransa, 1 Kasım 2024 ile 30 Nisan 2025 tarihleri arasında altı Avrupa komşusuyla sınır kontrollerini yeniden uygulamaya koyacak. Uygulama 30 Nisan 2025’e kadar sürecek. Benzer bir adımı Eylül ayı sonunda Almanya da atmıştı.
Fransa hükümeti, Avrupa Komisyonu’nun verdiği karar doğrultusunda, terörist faaliyetlerin kamu düzeni ve güvenliğe tehdit oluşturduğu, düzensiz göçü destekleyen suç şebekelerinin arttığı ve radikal unsurların bu göç hareketlerine karışabileceği gerekçesiyle sınır kontrollerini tekrar hayata geçirecek. İçişleri Bakanı Bruno Retailleau’nun, göç akışına karşı alınan önlemler konusunda hükümet kararında etkili olduğu belirtiliyor.
Almanya da kısa süre önce benzer bir karar aldı. 16 Eylül’de, Almanya altı aylık bir süre için sınır kontrollerini başlattı. Bu kontroller, Belçika, Danimarka, Lüksemburg, Hollanda ve Fransa ile olan sınırları kapsıyor. Almanya-Fransa arasındaki tüm sınır kapılarında kimlik kontrolü yapılacağını belirten Fransa Dışişleri Bakanlığı, seyahat edenlerin kimlik kartı ya da pasaport bulundurmasının zorunlu olacağını ifade etti.
Bu karar, Almanya’daki son olaylar ve siyasi gelişmeler ışığında alındı. 24 Ağustos’ta, Almanya’ya 2022’de gelen 26 yaşındaki bir Suriyeli, Solingen’deki bir festivalde bıçaklı saldırı düzenlemiş, olayda üç kişi hayatını kaybetmişti. DEAŞ saldırıyı üstlenmiş ve saldırganın Müslümanların intikamı için bu eylemi gerçekleştirdiğini açıklamıştı.
Almanya’daki bu gelişmeler, Şansölye Olaf Scholz’un artan aşırı sağ baskısıyla da ilişkilendiriliyor. Eylül ayı başındaki bölgesel seçimlerde aşırı sağcı AfD partisi önemli bir yükseliş kaydetmiş ve Scholz’un koalisyon hükümetini zayıflatmıştı. Scholz, bu sonuçları “endişe verici” olarak değerlendirmiş, aşırı sağ olmadan hükümet kurmanın zorunlu olduğunu vurgulamıştı.
Fransa ve Almanya’nın aldığı bu önlemler, Avrupa’da artan düzensiz göç akışlarının iç güvenlik politikalarında ciddi değişimlere yol açtığını gösteriyor.