ABD ve Halkbank arasındaki anlaşmazlık: Türkiye-İran işlemlerinde dolarsızlaşma mücadelesi

ABD ile Türk bankası Halkbank arasındaki anlaşmazlık, hukuki meselelerin ötesine geçerek ekonomik egemenlik ve küresel ticarette artan dolarsızlaşma eğilimi üzerine bir mücadeleye işaret ediyor. Bu dava, ABD’nin Halkbank’ı, İran’a Amerikan yaptırımlarını aşmasına yardımcı olan bir plana katılmakla suçladığı 2019 yılında gündeme geldi. İddialara göre, Halkbank milyarlarca dolarlık transferleri altın ticareti kisvesi altında gerçekleştirdi.

Davanın temelinde, Washington’un İran’a uyguladığı yaptırımlardan kaçınmak için doların yerine altının ticaret aracı olarak kullanıldığı Türkiye-İran arasındaki bir ticaret anlaşması yer alıyor. Türkiye, İran’a aynı yaptırımları uygulamadığı için bu işlemlerin uluslararası ticaretin yasal çerçeveleri içinde gerçekleştiğini ve ABD yaptırımlarına uymayı gerektiren herhangi bir yerel yasa veya uluslararası anlaşmayı ihlal etmediğini savunuyor. Ancak Washington, bu düzenin Tahran’a yönelik ekonomik izolasyon önlemlerini ihlal ettiğini ileri sürüyor.

Türk hükümeti, suçlamaları içişlerine müdahale olarak değerlendiriyor ve Halkbank’ı iki ülke arasındaki ticarette meşru bir aktör olarak savunuyor. Türkiye’ye göre, bu dava, ABD’nin diğer ülkelerde tek taraflı yaptırımlar uygulama baskısının bir yansıması ve ekonomik öz belirlenim hakkına aykırı bir girişim. ABD ise, bu tür bir düzenlemenin İran’a yönelik yaptırımların etkinliğine darbe vurduğunu düşünüyor.

Bu anlaşmazlık, Türkiye ve İran gibi ülkelerin uluslararası ticarette Amerikan dolarına bağımlılığı azaltmaya yönelik arayışlarının bir göstergesi olan küresel dolarsızlaşma eğilimini gözler önüne seriyor. Bu tür işlemlerde altın gibi alternatiflerin kullanılması, gelişmekte olan ülkelerin ve bölgesel müttefiklerin finansal bağımsızlık arzusunu ve doların küresel ekonomik sistemdeki hegemonyasına doğrudan bir meydan okuma anlamına geliyor.

Bu dava, ABD ile Türkiye arasındaki jeopolitik gerilimleri vurgulamanın ötesinde, küresel finansal düzeni sorgulayan daha geniş bir hareketin parçası olarak görülebilir ve uluslararası ticarette para birimlerinin çeşitlendirilmesi yönünde baskıları artırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir