Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, 22 Ekim Salı günü yaptığı açıklamada, ülkenin ekonomisini canlandırmaya yönelik kapsamlı bir plan sundu. Avrupa’nın en büyük ekonomisi, artan enflasyon, yüksek faiz oranları ve küresel jeopolitik belirsizlikler nedeniyle üst üste ikinci yıl daralma ile karşı karşıya. Scholz, bu zorlu süreci aşmak için nitelikli yabancı işçilerin çekilmesinin, bürokrasinin azaltılmasının ve yatırımların teşvik edilmesinin hayati önemde olduğunu vurguladı.
Birlikte çalıştığı işverenler derneği BDA’nın düzenlediği konferansta konuşan Scholz, özellikle Avrupa Birliği bürokrasisinin yatırımlar önünde büyük bir engel oluşturduğunu belirterek, Brüksel’den hızlı aksiyon alınması çağrısında bulundu. Ekonomideki durgunluk ve negatif beklentiler döngüsüne dikkat çeken Scholz, bu olumsuz ruh halinin ekonomik göstergeleri daha da kötüleştirdiğini ifade etti.
Almanya’nın büyümeyi teşvik edecek adımlar atması gerektiğini vurgulayan Scholz, ekonomik büyüme için sürdürülebilir ve uygun fiyatlı enerjiye erişimin şart olduğunu belirtti. Ülkenin, bu hedefe ulaşmak için acilen daha fazla nitelikli işçiye ve iş gücü piyasasında esnekliğe ihtiyaç duyduğunu söyleyen Şansölye, emeklilik yaşı ve çalışma şartlarında düzenlemeler yapılmasının da önemine değindi.
Almanya hükümeti, Ekim ayı başında ekonomik büyüme tahminlerini revize ederek, bu yıl için %0,3 büyüme beklenen ekonominin %0,2 oranında küçüleceğini açıkladı. Bu olumsuz tablo, Almanya’nın onlarca yıl sanayisini destekleyen ucuz Rus gazı tedarikinin sona ermesi ve yeni enerji kaynaklarına geçiş sürecine bağlanıyor.
Scholz, ayrıca Almanya’nın finans sektörünün güçlendirilmesi gerektiğini ve Avrupa Komisyonu’nun sermaye piyasaları birliği konusunda ilerleme kaydetmesi gerektiğini belirtti. Özellikle sürdürülebilirlik taleplerinin önemli projeleri geciktirdiğini söyleyen Scholz, Brüksel’den bürokratik engellerin hızla kaldırılmasını talep etti.
Göçmenlik Tartışmaları: Almanya’nın İş Gücü İhtiyacı ile Avrupa’nın Siyasi Gerçekleri Arasındaki Çelişki
Scholz’un planı, Avrupa’daki göçmenlik tartışmalarını yeniden gündeme getiriyor. Almanya, nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyarken birçok Avrupa ülkesi göçü sınırlandırma çabasında. Scholz’un iş gücüne yönelik çağrısı, kıtada iş gücü açığı ve siyasi baskılar arasındaki dengeyi nasıl kuracağına dair önemli soruları gündeme taşıyor.