Almanyanın Duisburg’daki ‘Beyaz Dev’de Baskın: Göçmen Ailelere Karşı Belediye’nin Güç Gösterisi mi?”

Yazar: Abdulsamed Veli

Bugün sabah saat 06:00’da, 400 civarında polis ve belediye görevlisi, Duisburg’un Ottostraße 58-64 adresindeki ‘Beyaz Dev’ adlı binaya baskın düzenledi. Yaklaşık 1400 kişinin yaşadığı bu yüksek binadaki çoğu sakin, Bulgaristan ve Romanya’dan gelen göçmenlerden oluşuyor. “Adres kayıt kontrolü” olarak adlandırılan bu baskında, binada yaşayanların evlerinden çıkmasına izin verilmedi. Birçok aile, özellikle de çocuklar, büyük bir korku ve endişe yaşadı.

Sakinlerin çoğu bu durumu “tam bir baskı” olarak nitelendiriyor. Küçük çocuğu olan bir anne, “Bizi yataktan zorla kaldırdılar. Çocuğum korkudan ağlamaktan kendini alamıyor; bize neden suçlu muamelesi yapıyorlar anlamıyoruz” diye anlatıyor.

Diğer sakinler ise evlerinde mahsur kaldıklarını, hiçbir açıklama yapılmadan dışarı çıkmalarının yasaklandığını belirtti. Bir sakin, “Bu kadar çok görevli bize karşı mı? Savaş halinde miyiz? Ne yaptık ki bunu hak ettik?” şeklinde tepkisini dile getirdi.

Belediyenin bu büyük çaplı operasyonunda, yabancılar kayıt bürosu, sosyal yardım denetim birimi, belediye hazinesi ve sosyal destek suistimali departmanı da yer aldı. Ancak, göçmen ailelere yardımcı olacak sosyal destek hizmetleri veya tercüme hizmetleri sağlanmadı. Bu durum, sakinleri daha da korkuttu ve olan biteni anlamakta zorlanmalarına neden oldu.

Duisburg Belediye Başkanı Sören Link, bu eylemin sosyal yardımlardan usulsüz yararlanma gibi ihlallerin tespiti için gerekli olduğunu savundu. Ancak, “Stolipinovo Avrupa’da” adlı derneğin üyeleri, bu baskının göçmenleri şehirden zorla uzaklaştırmak için bir başka adım olduğunu düşünüyor. Derneğin yetkilisi Dr. Polina Manolova, belediyenin yılın başında “Beyaz Dev” adlı binayı yıkma planlarını duyurmasının, istenmeyen göçmen toplulukların şehir merkezinden uzaklaştırılmasına yönelik bir gentrifikasyon (soylulaştırma) stratejisi olduğunu öne sürdü.

Bugünkü operasyon, birçok kişi için kanunların korunması değil, zaten zor koşullarda yaşayan insanlara karşı bir güç gösterisi olarak algılandı. İnsan hakları savunucuları, belediyeyi, kırılgan durumdaki ailelerin haklarını ihlal etmekle suçluyor ve Duisburg’daki sakinlere daha insancıl bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini vurguluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir