Yazan: Abdulsamed Veli | Tanikol.com Medya Özel
Dünya tarihine baktığımızda savaşların yalnızca tanklarla, tüfeklerle, bombalarla yapılmadığını fark ederiz. Bazı savaşlar vardır ki, ne dumanı olur ne barut kokusu… Ama etkisi, bir nesli değil, birkaç nesli esir alacak kadar büyüktür. İşte bu savaşlara “sessiz savaşlar”, kullanılan araçlara ise “sessiz silahlar” denir.
Ekonominin Tetiklediği Sessiz Cepheler
Bugün bir ülkenin işgali, tanklarla değil; dolarla, borçla, ekonomik ambargolarla gerçekleştirilir. IMF gibi küresel kurumlar aracılığıyla yürütülen ekonomik operasyonlar, ülkeleri dışa bağımlı hale getirir. Ulusal para birimlerinin değer kaybı, sadece maddi değil; psikolojik bir işgalin de başlangıcıdır.
Gıda, Su ve Genetik: Yeni Kuşatmalar
İnsanlığın temel ihtiyaçları, yeni dönemde kontrol mekanizmalarına dönüşmüş durumda. Küresel şirketlerin kontrolündeki hibrit tohumlar, patentli gıdalar ve su tekelleri, ülkelerin gıda egemenliğini tehdit ediyor. Gıda üretimini kontrol edenler, halkın açlık eşiğini belirleyebilir hale geldi. Bu, açıkça bir kuşatmadır; sadece kurşunsuz bir kuşatma.
Bununla birlikte, biyogenetik müdahaleler artık sadece bilimsel araştırma konusu değil, birer jeopolitik araç. Genetiğiyle oynanmış organizmalar, laboratuvar kökenli salgınlar ve genetik yapıların izlenmesi, insan bedenini dahi bir veri savaşının parçası haline getirdi.
Nöropsikolojik Silahlar: Düşüncelerimiz Ne Kadar Bize Ait?
En sinsi cephelerden biri ise zihinlerde açılmış durumda. Algı yönetimi, sosyal medya manipülasyonları, yapay zekâ temelli içerik filtreleri ile insanlar yönlendiriliyor, tepkileri şekillendiriliyor. Düşüncelerimizin gerçekten bize mi ait olduğu, yoksa bize mi düşündürüldüğü artık sorgulanmalı. Çünkü bir insanın zihni esir alındığında, ona silah doğrultmaya gerek kalmaz.
Sessizlik, Teslimiyetin Diğer Adı Olmasın
Bu yazının amacı korku yaymak değil. Tam tersine, farkındalık oluşturmak. Çünkü bu savaşta silahlar sessizse, direniş de bilinçle olur. Sessiz savaşlarda uyanık olanlar, iradesini koruyanlardır. Gerçek bağımsızlık; ekonomik, biyolojik ve zihinsel egemenlikle mümkündür.
Artık sormamız gereken soru şu:
Bu savaşta tarafımız belli mi, yoksa sessizce teslim mi olduk?
Tanikol.com Medya için kaleme alan: Araştırmacı yazar Abdulsamed Veli
Siz de bu yazıyı paylaşarak sessiz savaşlara karşı bir farkındalık oluşturabilirsiniz.