Yabancı basında yer alan habere göre, Suudi Arabistan’ın ‘önemli sayıda’ KAAN savaş uçağı almayı planladığı, bunun ABD savunma sanayisine zarar verebileceği ve Washington’un Orta Doğu’daki stratejik önemini azaltabileceği vurgulandı.
Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri Komutanı Turki bin Bender Al Suud, geçtiğimiz günlerde bir heyetle birlikte Türkiye’nin önde gelen savunma sanayi kuruluşlarını ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında yerli savunma sanayi ürünleri Suudi yetkililere tanıtılırken, Riyad’ın ABD yapımı F-35 savaş uçağını bırakıp Türk yapımı KAAN’a ilgi gösterdiği yönünde yorumlar yapıldı.
Bazı Körfez ülkeleri, 2020 yılında İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin ardından F-35 savaş uçakları temin etmek için çalışmalara başlamıştı. Ancak ABD hükümeti, güvenlik ve insan hakları konusundaki kaygıları ile İsrail’in bölgede askeri üstünlüğünü koruma isteğini gerekçe göstererek Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerinin F-35 taleplerini reddetti. O zamandan bu yana Suudi Arabistan’a F-35 satışıyla ilgili herhangi bir önemli gelişme veya resmi bir anlaşma yapılmadı.
Haberde, KAAN’ın satın alınmasının Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki stratejik ilişkileri güçlendireceği vurgulanarak, “Bu anlaşma askeri bir sözleşmeden öte bir anlam taşıyabilir ve Ankara ile Riyad arasında uzun vadeli bir iş birliğinin temellerini atabilir. Ortak üretim, teknoloji paylaşımı ve endüstriyel gelişim, bu ortaklığın ana alanları olacak” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, Türkiye’nin savunma alanında küresel bir oyuncu olarak kendini kanıtlamaya çalıştığı, iş birliğinin Türk ekonomisine ve savunma ihracatına önemli bir ivme kazandırabileceği de belirtildi.
Öte yandan, anlaşmanın Suudi Arabistan-ABD ilişkilerini olumsuz etkileyeceği vurgulandı. Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden (CSIS) Amerikalı Orta Doğu uzmanı Anthony Cordesman’ın açıklamalarına da yer verildi. Cordesman, “Eğer Suudi Arabistan Amerikan F-35 yerine Türk KAAN’ı seçerse, bu durum Washington’a krallığın alternatif tedarikçilere yönelmeye istekli olduğuna dair net bir mesaj iletecektir. Bu, bölgedeki ABD etkisini azaltabilir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu adımın geleneksel olarak Suudi Arabistan’ın başlıca silah tedarikçilerinden biri olan ABD savunma sanayisine zarar verme potansiyeli taşıdığını ve ABD’nin Orta Doğu’daki askeri hakimiyetini ile stratejik nüfuzunu sürdürme çabalarını zayıflatabileceğini belirtti.